Ben Tanrı'nın En Fevri Davranışıyım

7 Kasım 2012

İki Sigara



Yağmur yağıyordu.
Yürüdüm.
Saatlerce yürüdüm.
Saçımın her teline kadar ıslandım,
Önüme çıkan su dolu çukurlara sert adımlar attım,
Düşündüm,
Hiç durmadan aynı hızla yürüdüm,
Başımı göğe kaldırdım,
Ağladım...
Kendimi başka bir şehrin kaldırımlarına ait hissettim.
Evin önüne vardığımda duruldum, derin bir nefes aldım.. En uyuşuk şekilde anahtarı aradım, buldum.
Kapıyı açtığımda mükemmel bir yalnızlık ve müthiş bir dağınıklık "merhaba" dedi bana "hoşgeldin" dedi "nasılsın" dedi..
Ağır yalnızlıktan bahsediyorum, koyu yalnızlıktan, evin her köşesine dökülmüş yalnızlıktan, şu her fırsatta dile getirilen Allah yalnızlığından.
Ayakkabılarımı çıkardım ve iskemlenin ucuna oturdum, etrafıma baktım, aynası olan odalardan uzak durmaya çalıştım.
Aklım hala dışarıdan gelen yağmur sesinde, gözlerim dolu bir sigara daha yaktım.
-Bir şarkı geldi aklıma biraz mırıldandım.
Doğruldum,
Sırılsıklam olmuşluğuma aldırmadan bir sigara daha yaktım..
Kendimi annesinin cebinde hiç para olmadığını bilmeden lüneparkın önünden geçen ve parmakla atlıkarıncaları işaret eden bir çocuk gibi hissettim, kırılmış..
Düşmüş gibi hissettim.
Düşmüş ve çok kanamış..

Bir kez daha ölsün istedim babam.
Annemi aradım.

Bir kez daha kaybetmek istedim,
Bir kez daha büyük kaybetmek,
Mesela canımı,
Mesela hayatımı kaybetmek...

Yenilsin istedim,
Mesela bileklerim bir jilete,
Mesela boynum bir ilmeğe...

Hala yağmur yağıyor aklım, sesinde..
Gözlerim dolu,
İki sigara yaktım, biri senin yerine.

Nursen Yıldırım

6 Kasım 2012

"Mutsuzluğumdan Bahsetmek İstiyorum"


Belki ölürüz mutsuzluktan.

Sahi ölünüyor mu Tanrım mutsuzluktan ? 
Kıvrılırken gözyaşlarımız, dudaklarımızın ucuna,
Dolanırken dilimize, söyleyemediklerimiz,
Her gün ucuzlaşırken, yorgunluğumuza biçtiğimiz değer.
Bir avuç toprak bile etmezken, bir ömür feda edip beklediklerimiz...

Bekliyorum sevgilim...
Yarın gibi seni.
Bekliyorum uyanır uyanmaz seni..
Seni sevgilim, doğurmama az kalmış gibi, her an..
Sancılarım dayanılmaz hale gelse bile gelmeyeceğini bile bile..
Bekliyorum, ısrarla seni..
Defalarca kez izlenmiş bir filmin sonu gibi.

Sahi mutsuzluktan ölünüyorsa Tanrım, ben müsaitim Salı günleri.

Baharlar geçti sevgilim...
İki Bahar, biri bakire.
Temmuz'lar geçti, birinin kızıl sakalları..
Doğum günleri geçti.
Fotoğraflardan göz kırptı soğuk Kasım'lar.
Şişeler boşaltıldı sevgilim, bir adamın penisinden bir kadının vajinasına.
Ya da ağzından bir kadının, bir adamın kursağına..
Gece yarıları geçti..
Yalnızlığına aldırış edilmedi sokak lambalarının, el ele yüründü sevgilim..
Yüzümü eğdim.
Çıkarmadım sesimi.
Ben,
Seni,
Terkedilmiş,
Bir,
Tanrı,
Gibi,
Bekledim.

Sahi Tanrım bu kadar uzun mutsuzlukları yakıştırıyor musun sen üzerimize ? 

Nursen Yıldırım