Fotoğraf : Süreza |
Çok memnun olmuştum. Tanıştığımıza. Elin tuttuğumda da çok memnun olmuştum. Saçlarımın arasında gezindiğinde parmakların..
Yüzüne bakarken de öyle, memnundum. Hatta düşlerken.. Yürürken, konuşurken, ağlarken.
Çok memnun olmuştum bir keresinde, yaşamaktan bile !
Gözlerinde gamzleri vardı önce.
Gözlerine dokundukça okyanus oluyordu, göller.
Sonra, birden bire gözlerinde cinayetler vardı, ceninler. Katil bakışları.
İhanetler vardı gözlerinde, ihanet ettiği saflığım.
Saygısızca tüketilmiş geceler, kirpiklerine kadar kirlenmişti gözleri.
Hiç memnun değildim...
Bir savaş kuralıydı bu "merhamet yok"
Hayatta kalmak istiyorsan, öldürmelisin.
Hayatta kalmak istemiyorsan bile öldürmelisin. Hayatta kalmak isteyenler için..
Ne saçma.
Ne çok şey saçma aslında.
Sevmek mesela !
Sevmek birini yok saymak binlerce, milyonlarca, milyarlarca insanı yok saymak.
Sevmek ciddi bir sorun. Sahip olmak, ait olmak kadar ciddi.
Sevmek yalan.
Burası büyük bir şehir bebeğim ve ben seni bilmem kaç kilometre sevemem.
Ben seni, o kadar çok dağın ardındayken de sevemem.
Sen benden daha önce selamlaşırken güneşle, her sabah ve senin tenin benim denizimin suyuna bile değmiyorken.
Ben seni bu kadar yorgunken sevemem bebeğim.
Özür dilerim.
Ben insanlara güvenmeyi çoktan terk ettim.
Erken tanıştım ihanetle.
İlk sevdiğim adam, bağımlıydı mesela.
Kafası hep gökyüzü kadar yüksekti.. Tedirgin yürürdüm yanında. Aranan bir sabıkalıymış gibi..
Yatakta iyiydi. Mutfağa pek girmezdi. Salonun penceresinde atmak isterdi kendini, beceremezdi. Bir gün onu itmemi istedi..
Sonra yine denedim. Güvenmeyi.
Ben sevmeyi terk edeli, bugün bir yıl oldu bebeğim.
Ben bir çift gözün önünde diz çökeli.
Bir çift göz yüzünden kaçıralı aklımı.. Bir çift gözde gördüğümden beri, bir başka kadının kalçalarını.
Bir çift gözün gazabına uğrayalı, masumiyetlerim.
Ben seni sevemem şimdi, bugün sevemem seni.
Bu kadar ihanete uğrayan bir şehirde, bu kadar ihanete kucak açan bir şehirde, bu kadar ihanet edilmeye, etmeye, ettirmeye sadık bir şehirde..
Ben bir kaç adamla sevişirken bedeni, aklı bir başkasının koynunda kadınlar tanıyorum bu şehirde, aynı anda ihanet bu en az dört kişiye göz göre - göre, ulu orta hemde..
Ben seni bu ellerle sevemem bebeğim.
Bu ellerle dokunmak zorundayım çamura, bu ellerle savaşmak. Bu elleri yıkamalıyım sonra, temizlendiğinde yine aynı elleri kirletmeliyim.
Ben çok ihanet etmeliyim.
Tanrılara kadar. En ücra köşelerine bile o hayallerimi çiğneyen adamların, o adamlara benzeyen her adama..
Her cümleye hatta o adamların ağızlarına değmiş, o adamların kadınlarına kadar..
Sadakatsizliğin acısını adım kadar ezbere bilirim. Ben sana kıyamam bebeğim.
Sen beni terkeder misin ?
Çıplağım bebeğim.
Üstelik sen bile giydirmek istemezsin !
İster misin ?
İsteme.
Nursen Yıldırım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder